Haberler

Ashab-ı Kehf Bilgi

Ashab-ı Kehf, Bizans döneminde olduğu gibi Selçukluların fethinden sonra da Hıristiyanlar ve Müslümanlar tarafından kutsal bir mekan kabul edilip önemli bir ziyaret yeri olmuştur.Hıristiyanlar tarafından Seven Sleepers adı ile bilinir. Yedi Uyurlar, terim anlamı olarak, Roma döneminde putperest Dakyanus’un zulmünden kaçarak bir mağaraya sığınan ve mağarada, Allah tarafından uzun yıllar uyutulup tekrar uyandırılan ve halk arasında Yemliha, Mislina, Mekselina, Mernuş, Debernuş, Şazenuş ve Kefestatayuş isimleriyle bilinen inançlı yedi genç ile köpekleri Kıtmir’i ifade eder...



Devamını Oku

Ashab-ı Kehf Külliyesi; Ribat, Camii, Han, Medrese, Kubbetü’ş Şerif (Kadınlar Mescidi) ve Minnet Çelebi Mescidi(Paşa Çardağı)’nden oluşmaktadır. Külliye’ye Vaktiyle Dulkadirli Beyliği zamanında, Alaüddevle’nin babası Süleyman Bey tarafından yaptırılan Buk’a da dahildir ama yapı günümüze ulaşmadığı için mimari durumu hakkında bilgi mevcut değildir.Külliye, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün mülkiyetinde olup günümüzde sadece Cami ve Kadınlar Mescidi fonksiyonunu sürdürmektedir.Anadolu Selçukluları’nın Maraş Emiri Nusretuddin Hasan Bey, 1215-1234 tarihleri arasında Külliye’nin...



Devamını Oku

Ribat Anadolu Selçukluları’ndan günümüze ulaşan en eski yapılardan biridir ve bu ikili (Ribat-Medrese) Türk mimari sanatında kendi grubunda orijinal tek örnektir. Çünkü başka hiçbir yerde alt katı Ribat, üst katı Medrese olan bir yapı mevcut değildir. Külliye’nin odak noktasını oluşturan Ribat’ul Mübarek, Camii ile Han arasında yer alır. Sarımtırak ince yonu taştan inşa edilmiştir. Yapının mimarının kim olduğu bilinmemektedir. Yapı, Taç Kapı üzerinde yer alan inşa kitabesine göre Hicri; Ramazan 612, Miladi; Aralık 1215 tarihinde Anadolu Selçuklu Sultanı I. İzzettin Keykavus döneminde Maraş Emiri...



Devamını Oku

Cami Külliyenin iskeletini oluşturan üç temel yapıdan ikincisidir. İnşa kitabesi olmadığı için tam yapım tarihi bilinmemektedir. Ancak Maraş Emiri Nusretuddin Hasan Bey, Ribat’ı 1215’te, Han’ı 1232’de inşa ettirir ve 1234’te vefat eder. Dolayısıyla Camii’nin 1215-1234 yılları arasındaki bir tarihte inşa edildiği tahmin edilmektedir. Camii’nin yaptırıcısı (banisi) Anadolu Selçukluları’nın Maraş Emiri Nusretuddin Hasan Bey’dir. Cami mağaranın ön kısmına yapılmış. Camii’nin bulunduğu yerde daha önce, Bizans İmparatoru II. Theodoius tarafından M.S. 446’da yaptırılan...



Devamını Oku

Mağara Güney duvarındaki kapıdan kutsal mağara bölümüne geçilir. Mağaranın ön (kuzey) kısmında paralel iki sahından oluşan giriş mekânı bulunur. Kuzeydeki ilk sahın yuvarlak bir kemerle diğer sahna açılır. Mağaraya girişin sağlandığı güneydeki çarpık planlı sahın kayanın oyulmasıyla oluşturulmuştur. Bu sahının doğu duvarındaki pencere, caminin harim kısmına açılır. Güney tarafında kayaya oyulmuş basit bir mihrabiye ve mağaraya girişin sağlandığı geniş bir açıklık bulunur. Batı tarafta ise kaynak su (pınar) bulunmakta olup bu su, ziyaretçiler tarafından zemzemle eş tutulup...



Devamını Oku

Han, inşa kitabesine göre Maraş Emiri Nusretuddin Hasan Bey tarafından yaptırılır. Hanın inşa kitabesi hanın cümle kapısı üzerinde değil caminin cümle kapısı üzerinde yer alır. Bu kitabe, 1902 tarihindeki tamiratta duvar içerisinde bulunup caminin yeniden inşa olunan cümle kapısı üzerine yerleştirilmiştir. Han, Anadolu Selçuklu dönemine ait, inşa kitabesinde ribat adı geçen on handan birisidir. Külliyede bulunan han ve zaviyenin ribat adıyla zikredilmeleri dikkat çekicidir.Han’a ait olan ve caminin cümle kapısı üzerinde bulunan inşa kitabesinde şunlar yazmaktadır...



Devamını Oku

Medrese, ribat’ın üst kısmına tuğla malzemeden inşa edilen ikinci yapıdır. Medresenin inşa kitabesi olmadığından tam yapım tarihi bilinmemekte ancak 1480-1492 tarihleri arasında Dulkadir Beyliği Hükümdarı Alaüddevle Bey tarafından yaptırıldığı bilinmektedir. Alaüddevle Bey Medrese’yi, Külliye’nin bulunduğu alanın yetersiz olmasından dolayı, arazinin topografik yapısından faydalanarak Ribat’ın üzerine yaptırır. Medrese, tuğladan inşa edilerek ribatın üzerine binen ağırlık hafifletilmiştir. Arşiv belgelerine göre Medrese 1906’ya kadar işlevini sürdürmüştür. Medrese, kapalı avlulu ve bir eyvanlı...



Devamını Oku

Kubbetü’ş Şerif (Kadınlar Mescidi) günümüze ulaşmayan kitabesinde şunlar yazmaktaydı : “Bu Kubbetü’ş Şerif, Dulkadirli Süleyman oğlu, adaletli hükümdar Alaüddevle zamanında –Allah onun zaferini yüceltsin- Rüstem Bey’in kızı, hatunların ileri geleni Şems Hatun tarafından 905 senesinde yaptırıldı. (Miladi 1500) Kubbetü’ş Şerif arazinin yapısından dolayı, Cami’nin güneybatısına gelecek şekilde üst kısmına yerleştirilmiştir. Cami’nin mihrap önü kubbesinin batısındaki pencere bu mescide açılmaktadır. Böylece namaz kılan kadınlar imam ve müezzinin sesini duyabilmektedirler...



Devamını Oku

Minnet Çelebi Mescidi (Kaba Naib Mescidi – Paşa Çardağı) Yapının güney duvarının üst kısmında yer alan mermer inşa kitabesi 0.50 m x 1 m ölçülerindedir ve sülüs hat ile dört satır olarak yazılmış. Kitabede şunlar yazmaktadır : “Bu yeni mescid, altta üç hücre ile birlikte Dulkadirli Şahsuvar Bey’in oğlu Ali Bey’in en büyük veziri Kaba Naib adıyla meşhur, mağfur ve merhum Minnet Çelebi’nin ruhu için inşa ve imar edildi. Bu yapı, Osmanoğullarından Sultan Selim Han’ın oğlu, büyük hükümdar Sultan Süleyman Han zamanında 937 senesi Zilkade ayının sonunda tamamlandı.” İnşa kitabesine göre...



Devamını Oku

Mağara Arkadaşları

  • YEMLİHA
  • MEKSELİNA
  • MİSLİNA
  • MERNUŞ
  • DEBERNUŞ
  • ŞAZENUŞ
  • KEFEŞTATAYUŞ
  • KITMİR (Köpek)
sanaltur

KEHF SURESİ
Ashab-ı Kehf Ayetleri

  • Kehf Suresi, 9. Ayet: Yoksa sen, bizim âyetlerimizden olan Ashâb-ı Kehf ve Rakīm’i mi şaşırtıcı buldun?
  • Kehf Suresi, 10. Ayet: O gençler mağaraya sığınmışlar ve “Rabbimiz! Bize katından rahmet gönder ve bize içinde bulunduğumuz durumdan bir çıkış yolu göster!” demişlerdi.
  • Kehf Suresi, 11. Ayet: Bunun üzerine biz de onları o mağarada yıllarca derin bir uykuya daldırdık.
  • Kehf Suresi, 12. Ayet: Sonra da iki gruptan hangisinin, kaldıkları müddeti daha iyi hesap edip değerlendireceğini ortaya koyalım diye onları uyandırdık.
  • Kehf Suresi, 13. Ayet: Biz sana onların başından geçenleri gerçeğe uygun olarak anlatıyoruz. Hakikaten onlar rablerine inanmış gençlerdi; biz de onların doğru yolda yürüyüşlerine katkıda bulunduk.
  • Kehf Suresi, 14. Ayet: (Haksızların karşısında) ayağa kalkıp şöyle derken onların yüreklerini güçlendirdik: “Bizim rabbimiz, göklerin ve yerin rabbidir; O’ndan başkasına asla tanrı deyip yakarmayız. Yoksa kesinlikle yanlış bir şey dillendirmiş oluruz.
  • Kehf Suresi, 15. Ayet: Şu bizim kavmimiz Allah’tan başka tanrılar edindiler. Onların tanrı olduğuna dair açık bir delil getirseler ya! Allah hakkında yalan uydurandan daha zalim kim olabilir!
  • Kehf Suresi, 16. Ayet: Mademki siz onlardan ve Allah’ın dışında tapmakta oldukları varlıklardan uzaklaştınız, o halde mağaraya sığının ki, rabbiniz size rahmetini yaysın; işinizde sizin için fayda ve kolaylık sağlasın.”
  • Kehf Suresi, 17. Ayet: (Mağaraya sığındılar. Orada baksan) güneşin, doğduğu zaman mağaralarının sağına vurduğunu; batarken de onlara dokunmadan sol taraftan geçip gittiğini görürsün. Onlar ise mağaranın ortasındalar. İşte bu, Allah’ın âyetlerindendir. Allah kime hidayet ederse işte o doğruyu bulmuştur; kimi de hidayetten mahrum ederse artık onu doğruya yöneltecek bir rehber bulamazsın.
  • Kehf Suresi, 18. Ayet: Uykuda oldukları halde sen onları uyanık sanırdın. Onları sağa sola çeviriyorduk. Köpekleri de mağaranın girişinde ön ayaklarını uzatmış yatmaktaydı. Eğer o insanları görseydin dönüp kaçardın ve gördüklerin yüzünden içini korku kaplardı.
  • Kehf Suresi, 19.Ayet: İşte böyle uyuttuğumuz gibi onları uyandırdık da birbirlerine sormaya başladılar; içlerinden biri, “Ne kadar kaldınız?” dedi. (Diğerleri) “Bir gün ya da günün bir parçası kadar kaldık” dediler; ve eklediler, “Kaldığınız müddeti rabbiniz daha iyi bilir. Şimdi siz içinizden birini şu gümüş paranızla şehre gönderin de baksın, hangisinin yiyeceği daha temiz ise size ondan erzak getirsin; ayrıca çok dikkatli davransın da sakın varlığınızı kimseye sezdirmesin.
  • Kehf Suresi, 20.Ayet: Çünkü onlar eğer sizi ele geçirirlerse ya taşlayarak öldürürler ya da kendi dinlerine döndürürler; işte o zaman ebediyen kurtuluşa eremezsiniz.”
  • Kehf Suresi, 22.Ayet: (Sonra gelenler) bilmedikleri konuda karanlığa taş atar gibi tahminler yürüterek, “Onlar üç kişidir; dördüncüleri de köpekleridir” diyecekler; “Beş kişidir, altıncıları köpekleridir” diyecekler. “Onlar yedi kişidir, sekizincisi köpekleridir” diyecekler. De ki: “Onların sayısını rabbim daha iyi bilir. Onlar hakkında bilgisi olan çok azdır. Artık onlar hakkında gerçeği açıklama dışında tartışmaya girme ve kimseden de onlarla ilgili bilgi isteme!”
  • Kehf Suresi, 23-24.Ayet: “Allah izin verirse” demeden hiçbir şey için, “Şu işi yarın yapacağım” deme! Unuttuğun takdirde rabbini an ve “Umarım rabbim bana, doğruya bundan daha yakın yolu gösterir” de.
  • Kehf Suresi/ 25.Ayet: Onlar mağaralarında üç yüzyıl kaldılar, buna dokuz yıl da ilâve ettiler.
  • Kehf Suresi/ 26.Ayet: De ki: “Ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir. Göklerin ve yerin gizli bilgisi O’na aittir. O öyle bir duyar, öyle bir görür ki! Onların Allah’tan başka bir yöneticisi yoktur. O, kendi hükümranlığına kimseyi ortak etmez.”
  •   Kehf Suresi, 27. Ayet: Rabbinin kitabından sana vahyedileni oku! Onun kelimelerini değiştirecek hiç kimse yoktur. Ondan başka bir sığınak da bulamazsın.
 

YASAL UYARI


Sitemizde yayınlanan; Bilgi, Belge, Fotoğraf, Video ve Dokümanların izinsiz kullanılması ve çoğaltılması yasaktır.
İzne tabidir.

İLETİŞİM


Adres: Başüstü Mahallesi Afşin/KAHRAMANMARAŞ

Tel No 1: +90 (545) 894 46 46

Tel No 2: +90 (541) 629 94 66

e-mail: ashabikehf46500@gmail.com